SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

ORUÇ BAHSİ

<< 1169 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

219 - (1169) حدثنا أبو بكر بن أبي شيبة. حدثنا ابن نمير ووكيع عن هشام، عن أبيه، عن عائشة رضي الله عنها. قالت: قال:

 رسول الله صلى الله عليه وسلم. (قال ابن نمير)" التمسوا (وقال وكيع) تحروا ليلة القدر في العشر الأواخر من رمضان".

 

{219}

Biie Ebû Bekir b. Ebî Şeybe rivayet etti. (Dediki): Bize İbni Numeyr ile Veki', Hişâm'dan, o da babasından, o da Âişe (Radiyallahû anha)'dan naklen rivayet etti. Şöyle demiş: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) :.

 

«Kadir Gecesini Ramazanın son on gecesinde arayın.» buyurdular.

 

Burada İbni Numeyr: «İltimas edin.» Veki': «Taharri edin.» diye rivayette bulunmuşlardır.

 

 

İzah:

(îltimâs ile taharri'nin ikisi de: araştırmak, mânâsına gelir.)

 

Ebû Saîd (Radiyalîahû anh) hadîsini Buhâri «Fadlu LeyIetil-Kadir»in bir-iki yerinde ve «Kitâbu's-Sâlâtda, Âişe (Radiyallahû anha) hadîsini dahî «Fadlii Leyleti*l-Kadir»de tahrîc etmiştir.

 

Türk çadırından murâd: Keçeden yapma ufak çadırdır.

 

Rivayetlerin umumundan anlaşılıyor ki, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) 'e Kadir Gecesinin hangi gece olduğu bildirilmiş, fakat sonradan unutturulmuştur. Hattâ Hemmâm'in rivayetinde Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) 'in bir defa Ramazan'ın ilk on gününde, başka bir defa ortasındaki on günde îtikâfa girdiği ve ikisinde de Cebrail (Aleyhisselâm) gelerek: «Aradığın ilerdedir.» demek suretiyle Kadir Gecesinin*Ramazan'ın son on gecesinde olduğuna işaret ettiği bildirilmektedir. Bu geceye işaret olmak üzere Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) 'in rüyasında, su ile çamura secde edeceği bildirilmiştir.

 

Hadîsin bir rivayetinde Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in unutmasına sebep Şeytanla birlikte gelen iki zâtın birbirlerinden hak dava etmeleri olduğu görülüyor.

 

Bu iki zâtın Abdullah b. Hadred ile Ka'b b. Malik (Radiyallahû anh) oldukları söylenir. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) onların dâvası ile meşgul olurken, Kadir Gecesinin hangi gece olduğunu unutmuştur.

 

Ulemâdan bâzılarına göre buradaki unutmaktan veya unutturulmak­tan murâd: O gecenin, o seneki bereketinin kaldırılmasıdır.

 

Gerçi Hz. EbûHureyre rivayetinde Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in unutmasına sebep kendisini zevcelerinden birinin uyandırması olduğu anlaşılıyorsa da vak'anın iki defa cereyan etmiş olması ihtimâl dahilindedir. Vak'anın bir olması, unutmanın iki defa vukubulması da mümkündür.

 

Burada şöyle bir suâl hatıra gelebilir: «Resûlullalı (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in bu mes'elede unutması câîz olunca, başka mes'elelüri unutması da caizdir. Bu suretle ümmetine tebliğ ile me'mur olduğu bazı ahkâm zayi olacaktır..

 

Cevâp şudur: Ümmetine tebliği icâb eden ahkâmı Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Seliem)'in unutması caiz değildir. Caiz hattâ vaki olsa bile Allah Teâlâ onları Resûl-İ Ekrem'ine tekrar hatırlatır.